بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ١٥

(Bunu) yalan sayanların o gün vay haline!

– Hasan Basri Çantay

أَلَمۡ نُهۡلِكِ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٦

Biz öncekileri (bu tekzîblerinden dolayı) helak etmedik mi?

– Hasan Basri Çantay

ثُمَّ نُتۡبِعُهُمُ ٱلۡأٓخِرِينَ ١٧

Sonra geridekileri de onların arkasına takacağız.

– Hasan Basri Çantay

كَذَٰلِكَ نَفۡعَلُ بِٱلۡمُجۡرِمِينَ ١٨

Biz günahkârlara böyle yaparız.

– Hasan Basri Çantay

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ١٩

(Allahın âyetlerini ve peygamberlerini) yalan sayanların o gün vay haaline!

– Hasan Basri Çantay

أَلَمۡ نَخۡلُقكُّم مِّن مَّآءٖ مَّهِينٖ ٢٠

Biz, sizi hakıyr bir sudan yaratmadık mı?

– Hasan Basri Çantay

فَجَعَلۡنَٰهُ فِي قَرَارٖ مَّكِينٍ ٢١

Onu sağlam bir yerde tutub da,

– Hasan Basri Çantay

إِلَىٰ قَدَرٖ مَّعۡلُومٖ ٢٢

ma'lûm bir vaktâ kadar.

– Hasan Basri Çantay

فَقَدَرۡنَا فَنِعۡمَ ٱلۡقَٰدِرُونَ ٢٣

İşte biz (bunu) kudretimizle yapdık. Demek (biz) ne güzel kaadirler (iz)!

– Hasan Basri Çantay

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ٢٤

(Kudretimizi) yalan sayanların vay o gün haaline!

– Hasan Basri Çantay

أَلَمۡ نَجۡعَلِ ٱلۡأَرۡضَ كِفَاتًا ٢٥

Biz, yeri bir toplantı yeri yapmadık mı?

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu